Bizi Twitter'dan takip etmek için: @sotatercuman
Çeviri arşivimize ulaşmak için tıklayın.


Dennis Bergkamp: Benim Hikayem - Şef


28 Eylül 2002’de, üç buçuk yıl önce şampiyonluğu kaybettiği Elland Road'a o günkünden çok farklı bir havayla geri dönen bir Arsenal takımı vardı. Leeds taraftarı misafir takımı alkışlara boğuyordu. Yorkshire'lılar da herkes kadar futboldan anlıyor ve takımlarını 4-1'lik skorla darmadağın eden güçlü, teknik ve yenilikçi oyunun hakkını vermekten çekinmiyordu. Ev sahibi takımın taraftarları Topçular'dan imza almak için sıraya girerken Leeds teknik direktörü Terry Venables, yeni Arsenal'in önceki 10 yılda ligi hakimiyeti altına alan Manchester United'dan çok daha iyi olduğunu ve onların ancak 70'lerin başındaki muhteşem Ajax takımıyla karşılaştırılabileceğini söylüyordu.

O Arsenal kadrosunun Yenilmezler lakabıyla anılması için o günlerin üzerinden iki yıl geçmesi gerekecekti ama onlar neredeyse her hafta futbol tarihine yeni sayfalar ekliyordu. 2001-02 sezonunu duble yaparak kapatan Yenilmezler, Leeds'teki skorla beraber üst üste 47 maçta gol atıyor ve art arda 22. deplasman maçından yenilgisiz ayrılarak Chesterfield ve Nottingham Forest'ın paylaştığı rekoru tarihe gömüyordu. İzleyenlerin çoğu Arsenal'in rahatlıkla ligi kazanacağını düşünüyordu (ama sezon sonunda haksız çıkacaklardı) . BBC'nin web sitesi ise daha o günlerde klişe haline gelen bir soruyu manşetten soruyordu: "Arsenal, İngiltere tarihinin en iyi takımı mı?" Arsene Wenger, o dönem boyunca büyük oyun planının neredeyse mükemmel biçimde uygulanıyor olmasına dikkat çekmemeye özen gösterse de o maçtan sonra takımının tüm sahada pozisyonları değişip her bölgeden tehlike yaratarak "harika bir futbol, Total Futbol" oynadıklarını söyledi.

5 Ocak 2015 Pazartesi Leave a comment

« Önceki Kayıtlar Daha Yeni Kayıtlar »
Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler