Bizi Twitter'dan takip etmek için: @sotatercuman
Çeviri arşivimize ulaşmak için tıklayın.


Bir Dâhi, Bir Bilmece, Bir Kahraman: Mesut Özil

Bu yazı, ilk olarak 5 Mayıs 2017 tarihinde B/R Mag'de yayımlanmıştır.

Dünya futbolunda kamuoyunu onun kadar keskin şekilde ikiye bölen bir oyuncu daha var mı? Konu Arsenal'lı Mesut Özil olunca cevap aramaya değer bir soru bu. Futbolseverler 28 yaşındaki çelimsiz yıldıza baktıklarında topa yaptığı hassas dokunuşlarla, ipeksi paslarıyla görkemli bir güzellik ya da tembel ve savunma becerisinden açık şekilde yoksun bir oyuncu görüyorlar.

O bir modern sanat eseri, bir Rorschach deseni gibi.

30 Ocak 2021 Cumartesi Leave a comment

Retrospektif #9: Sporda Şiddetin Dayanılmaz Cazibesi

Bu yazı ilk olarak 28 Kasım 2018 tarihinde The Ringer'da yayınlanmıştır.


Copa Libertadores finalinin ertelenmesine ve başka bir şehire taşınmasına yol açan son olaylar sarsıcıydı ama bir yandan da şaşırtıcı değildi. Biber gazı, çevik kuvvet polisi ve yaralanan oyuncular, şiddeti spordan bütünüyle koparamayacağımızı hatırlattı; şiddet, futbol müessesesinin temel bir parçası.

26 Mayıs 2020 Salı Leave a comment

Retrospektif #8: Ceferin'in Görevi

Bu röportaj ilk olarak 5 Haziran 2018 tarihinde ESPN.com'da yayınlanmıştır.


UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, Yugoslav ordusuna çağrıldığında 19 yaşındaydı. Askerlik yapmak zorunluydu ve onunla birlikte ülkenin geri kalanından, Bosna’dan, Sırbistan’dan, Hırvatistan’dan gençler de göreve çağrılmıştı. Çok geçmeden, bu topraklarda şiddetli ve gaddarca bir savaş patlak verecekti.

Beş yıl sonra iç savaş çıktı ve Ceferin tekrar askere çağrıldı. Bu kez çağıran Sloven ordusuydu ve düşmanları birkaç yıl önce birlikte çarpıştığı can dostları olacaktı.

“Neyse ki kimseyi vurmak zorunda kalmadım” diyor Ceferin. “Ama ailelerini kaybeden pek çok insan tanıdım. Avrupa’nın göbeğinde böyle bir şeyin yaşanabiliyor olması ve tüm dünyanın hiçbir şey yapmadan izlemesi inanılmazdı.”

“Bu durum sizi ürkütüyor” diye ekliyor. “Avrupa’daki durum, beni zaman zaman ürkütüyor. Dünyadaki durum, beni zaman zaman ürkütüyor. Her şey mümkün…”

22 Mayıs 2020 Cuma Leave a comment

Retrospektif #7: Amerikalı Sahip Sendromu

Bu yazı ilk olarak 16 Eylül 2017 tarihinde New York Times'da yayınlanmıştır. 


Amerika Birleşik Devletleri’nde geçen yılın Kasım ayında gerçekleşen seçimlerden birkaç hafta önce, ülkenin o dönemki Britanya Büyükelçisi Matthew Barzun tarafından Londra’da bir parti düzenlendi.

Tüm konukların teşrif etmesiyle birlikte, Barzun bardağını havayı kaldırdı ve sessizlik istediğini gösterir şekilde bardağı birkaç kez çınlattı. Onu bu göreve getiren adamın, Başkan Barack Obama’nın bir sırdaşı olarak, seçimi kim kazanırsa kazansın böyle bir geceyi düzenlemek için son şanslarından biri olduğunu bildiğini açıkladı.

Ve bu yüzden de dedi, bu geceyi kendisinin -ama daha da fazla olmak üzere çocuklarının- el üstünde tuttuğu bir meseleyi, Birleşik Devletler ve İngiliz futbolu arasındaki özel ilişkiyi kutlamak için kullanacaktı. Çocukları partiyi geç vakte kadar sürdüremeyecekleri için ilk kez mutsuzdu, bunun şakasını yaptı.

18 Mayıs 2020 Pazartesi Leave a comment

Retrospektif #6: Futbol Tüketmenin Modern Sıkıntıları

Birazdan okuyacağınız yazı ilk olarak 4 Aralık 2019 tarihinde The Guardian'da yayınlanmıştır.
Solumda televizyon, sağımda laptop’lar, ortalarında Amazon Prime’la sıkışıp kalmış durumdayım. Salı gecesinin prime time’ında yerimi aldım - görev almayan tüm diğer yayıncılar gibi acaba başarısız olacaklar mı diye bekliyorum.

Bir pivot santrfor kenar oyuncularının servisine ihtiyaç duyar. Burada da Gabby Logan1 ve arkadaşları sizlerin geniş bant internet bağlantınızdan yardım bekliyor. Buna dair hiçbir şikâyetim yok. İşler kusursuzca gitti ve futbol halledildi. Her zaman olduğu gibi. Ama futbol, elbette ki, buradaki önemli olan bileşen değildi. Esas mesele gece boyunca sosyal medyanın nasıl bir performans göstereceğiydi.

15 Mayıs 2020 Cuma Leave a comment

« Önceki Kayıtlar
Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler