Bizi Twitter'dan takip etmek için: @sotatercuman
Çeviri arşivimize ulaşmak için tıklayın.


Retrospektif #3: Haaland Fenomeni

Birazdan okuyacağınız yazı ilk olarak 5 Kasım 2019 tarihinde FourFourTwo.com'da yayınlanmıştır.

Bu Salı gecesi RB Salzburg, Napoli deplasmanına çıkarken Erling Braut Haaland da Avrupa futbolunun parlak ışıklarının altında bir kez daha sahneye çıkacak.

Haaland, Şampiyonlar Ligi’nde Avusturya Bundesliga’dan daha fazla gol attığı alışılmışın dışında bir Ekim ayını geride bıraktı. Aradaki farkı merak edenler için hesap çok net: İki lig arasındaki bariz kalite uçurumuna rağmen Avrupa’da her 3 gol için Avusturya’da 1 gol attı. Zaten Haaland’ı futbol dünyasında şu anda bulunduğu konuma taşıyan da Avrupa’da yarattığı bu fark oldu. Üç maçta attığı 6 gol, onu büyük kulüpler nezdinde 2019’un Kesinlikle Sahip Olunması Gereken Öğesi hâline getirdi. Yaklaşık 20 kulübün Haaland’ın peşinde olduğu söyleniyor.

Bu artık futbol takviminin bir parçası hâline gelen, her yıl duymaya başladığımız yaygaralardan biri. Artık her yıl bu tip bir oyuncu çıkıyor. Geçen yıl Joao Felix’ti, ondan önceki yıl Frenkie de Jong ve 2016’da da Renato Sanches’ti.

28 Nisan 2020 Salı Leave a comment

Babalar ve Oğullar: Gheorghe Hagi

Birazdan okuyacağınız yazı ilk olarak 10 Şubat 2020 tarihinde The Athletic'de yayınlanmıştır.



Rangers’ın Hibernian karşısına galibiyet parolasıyla çıkacağı maça bir saat var. Gheorghe Hagi, Romanya’nın Constanta kentindeki bir otelin zemin katında Coriolis adlı restoranda. Öğle saatlerinde 55. yaş gününü Bükreş’te kutlamış ve oğlu Ianis’in Rangers formasıyla ilk 11’de başlayacağı ilk maçı izlemek üzere akşam yemeği için vaktinde eve dönmüş.

26 Nisan 2020 Pazar Leave a comment

Retrospektif #2: Savunma Sanatının Kayboluşu

Birazdan okuyacağınız yazı ilk olarak 4 Mayıs 2018 tarihinde ESPN.co.uk'de yayınlanmıştır.

Hafta başında Şampiyonlar Ligi’nde yaşanan gol düellolarından sonra, Atletico Madrid’in perşembe gecesi izlettiği savunma gösterisinin garip biçimde ferahlatıcı bir etkisi oldu.

Atleti 1-0 galip geldiği maçta sahanın ve topun hakimiyetini maçın büyük bölümünde Arsenal’a bıraktı. Oldukça derinde oynayan stoperleri buna rağmen fazlasıyla rahat bir maç geçirdi. Diego Godin kritik toplar uzaklaştırdıktan sonra yumruğunu havaya salladı, Jose Gimenez sinsice hamlelerle rakiplerinin ortalarla buluşmasını engelledi. Herkes bir işin ucundan tuttu ve tam anlamıyla eski usül, sapasağlam bir savunma takımı gibi gözüktüler. Peki ama Atleti bunu başarabiliyorsa diğerleri neden yapamıyor?

25 Nisan 2020 Cumartesi Leave a comment

Retrospektif #1: 9 Numaralar Nereye Gitti?

Birazdan okuyacağınız yazı, ilk olarak Arsenal Magazine'in Ocak 2015 sayısında basılı olarak yer almış; 18 Ocak 2016 tarihinde Arsenal.com'da yayınlanmıştır.
Tarihi boyunca futbolun süper yıldızları genellikle santrforlar arasından çıktı. Onlar her zaman golcülerdi, maç kazandıran oyunculardı; takımlarının liderleriydiler. Pele, Eusebio, Gerd Müller, Romario ve Ronaldo’dan modern dönemin büyük isimleri Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi’ye, santrforlar her zaman en fazla övgüyü toplayan isimler oldular.

Ama Arsene Wenger son birkaç senedir üst seviye santrforların sayısında belirgin bir azalma olduğunu fark ediyor. Bu yaz boyunca Arsenal'ın adı birçok hücumcuyla anıldı fakat en sonunda Wenger telaffuz edilen hiçbir ismin Şampiyonlar Ligi veya Premier League’de fark yaratacak kapasitede olmadığını açıkladı. Avrupa futbolunun diğer üst seviye teknik direktörleri de benzer şikayetleri dile getirdiler. O hâlde, santrforlar kaybolup gidiyor mu yani?

Modern futbolda gerçek 9 numara azlığının arkasındaki sebep ne olabilir ve bu trendi durdurmak için neler yapılabilir? Arsene bir süredir üzerine kafa yorduğu konuda görüşlerini Arsenal Magazine ile paylaştı.

22 Nisan 2020 Çarşamba Leave a comment

Retrospektif



Önümüzdeki üç hafta boyunca Şota’nın Tercümanları’nın bir misafiri olacak.

Üçer günlük aralıklarla üç ana başlık altında toplamda dokuz çeviri yazı yayınlamayı düşünüyoruz. Üç sayısına özel bir takıntım olduğunu düşünmeyin. Yazıların kendi içinde bir düzeni olsun istedim. Kısacası üçerli düzen sadece bir rastlantı.

Serinin adını retrospektif olarak düşündüm. Buradan da anlaşılacağı üzere çeviriler bugünden bakarak geçmişi anlamlandırmaya yönelik bir amaç içeriyor. Böyle bir şey yapmak istememin iki ana sebebi var.

Leave a comment

« Önceki Kayıtlar Daha Yeni Kayıtlar »
Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler